Küçük yaşlarda, insan zihninde yer eden algı büyüdükçe insana şekil veren davranışlarını etkileyen yaşam süresince kendini yönlendiren oluyor.
Bizler herhalde şanslı çocuklar idik. Babamın eğitim camiasından olması o zamanda öğretmenler ile oluşturulan kafileler ile Türkiye’de önemli merkezlere gidişimiz hep kolay oldu. Anneme ne kadar da üç çocuklu geziler o zamanda zor olsada..
İlk uçuşumuz iki motorlu uçakla 1957 yıllarında oldu. Unutamadıklarımız Ankara Anıt Kabir,Ulus Meydanı,Kızılay meydanı Atatürk Orman Çiftliği olurken birde Küçük Çiftlik parkindakl İdil Biret konseri ile Gençlik parkı da vardı.. diğer şehirlerde elbette önemli yerleri ile İstanbul’da İzmir’de Bursa’daki yerleri ile bize kattığı kültür gezisi bilgileri idi.Hele bu gezilerini Bursa ‘da olan tarihlerinde tüm kafile de birkaç kişi hariç hepimizin ASYA gribine yakalandığını koğuşta yatışımızı hiç ama hiç unutmadım.. Zaten sonraki yıllarda bizim de çocuklarımıza aile nasihati ile aynı kültür gezilerini yaptırmamız bu yüzdendir. Dahası en uygun zaman uzun gezilerde orta son sınıf sonrası, yaz tatilinin en uygun zamandır, görüşünü babamdan aldığımız gibi..
Eski yıllarda konfeksiyon hazır giyim pek yoktu her aile eğer evin hanımının elinden dikiş gelmiyorsa bu ihtiyacını terzileri ile gideriyordu. Annemin terazisi Lefkoşa’daki Mukaddes hanımı evini, üst kata çıkışımızdaki tahta merdivenlerinin gıcırtısı ile kocaman boy aynasını da, unutamadıklarım arasında..
annemin berberi Zühre Hanım ile yanından hiç ayrılmayan Cemiye hanım da vardır ..
Eski yıllarda pek moda olan permanat saçlarda en popüler modeldi. Annem her yaptırdığında Cemiye benim de saçımın üst kısmına aynı işlemi ayak diremem ile yapıyordu..O yıllarda Zühre *berber* kuafor Lefkoşa’ da Kardeş Ocağının karşısındaki binaların köşe başı alt köşesinde idi. 1966 da düğün saçım da orada yapılmıştı.Daha sonraki yıllarda bu hizmeti Köşklü Çiftlikteki dükkanlarını Zühre hanımın kızı Rebi ile epey sürdürdüklerini hatırlayanlar bilecektir.
İşte o günlerin alışkanlığı olsa gerek 1995 yılına kadar kumaş alıp kıyafet diktirmek de bizlerin sahiplendiği bir konu oldu. Güner Özdil kumaşları ile Lefkoşa’daki Cemaat Meclisi binası altında karşısında Memduh Erdal mağazası ile o sokaktaki dükkanlar da hep hafızada mesela babam elektrikli Braun marka traş makinesini Muhyi beyden, kitapları Özker Yaşın kitabevi den ayakkabıları, Bahçelinin dükkanından aldığımız gibi..
Bu güne nokta mı? 💕💕
” Hayatımızda en yüce, en güçlü ve faydalı dayanağımız, ana baba evinden kalma hatıralarımızdır. #Dostoyevski